Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar (YTB) Başkanı Abdullah Eren, “Yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın yalnızca yüzde 20’si saldırıya uğradığını bildiriyor.” söz konusu.
TBMM İnsan Haklarını Araştırma Komisyonu İslamofobi ve Irkçılığı Araştırma Alt Komisyonu, AK Parti İstanbul Milletvekili Adem Yıldırım başkanlığında toplandı.
Komisyonun çalışmalarını anlatan Yıldırım, Fransa ziyareti ve Müslüman cemaatlerle yapılan görüşmeler hakkında bilgi verdi. Yıldırım, yurt dışı ziyaretlerine yerel seçim çalışmalarının ardından da devam edeceklerini belirtti.
YTB Başkanı Abdullah Eren, komiteye yaptığı sunumda, yurt dışında yaşayan Türk vatandaşlarına yönelik ırkçı ve İslamofobik saldırılar, bu konunun tarihçesi ve kurumun bu konuda neler yaptığı hakkında bilgiler paylaşacağını belirtti.
1980’li yılların başında Türklerin Avrupa’da görünür hale gelmesinden sonra da saldırıların görüldüğünü anlatan Eren, saldırıların ABD’de de yaşandığı 11 Eylül 2001’in, Türk algısının bozulması açısından önemli bir dönüm noktası olduğunu söyledi. Avrupa’da Türkler ve Müslümanlar.
Eren, 2000’li yılların ortasından itibaren Londra ve Paris’te patlayan bombalar, 2008’de başlayan ekonomik kriz, Suriye krizi sonrası yaşanan mülteci akını ve İngiltere’nin AB’den ayrılması, Avrupa’da başkalarına karşı hoşgörüsüzlüğün artmasına yol açan olaylar son 20 yılda. dönemler halinde görülebileceğini kaydetti.
Hollanda, Almanya ve Fransa’da Türklere yönelik saldırı ve katliamları hatırlatan Eren, Avrupa’da aşırı sağ partilerin oy oranlarının ciddi oranda arttığını belirtti.
Eren, bu partilerin Avrupa ülkelerinde oy artışlarının devam edeceğini belirterek, “Tüm bu partilerin parti programlarındaki ortak nokta göçmen karşıtı, mülteci karşıtı, yabancı karşıtı ve İslam karşıtı söylemlerin varlığıdır. ” söz konusu.
Fransa’da kamusal alanda başörtüsü yasağının, Avrupa’nın farklı yerlerinde helal kesimin, İsveç’te ise minarelerin yasak olduğunu anlatan Eren, Avusturya ve Fransa’da STK’ların dış finansman yasağı ve imam gönderme konusunda kısıtlamalar bulunduğunu söyledi.
Yüksek mahkemelerde Müslümanlar aleyhine kararlar bulunduğunu belirten Eren, “‘Avrupa İslam’ı diye bir konu var. Avrupa İslam’ı, İslam’ın inancına veya uygulamasına zaman zaman müdahaleleri de içeren, ancak İslam’la birlikte oluşturulmuş bir kavramdır.” Amacı Avrupa’daki Müslüman grupların kendi anavatanlarıyla ilişkilerini zayıflatmak.” “İslam’ın Avrupa devletleri tarafından kontrol edileceği anlayışı.” dedi.
İslamofobi ile mücadelede uluslararası sistemlere değinen Eren, “Yurt dışında yaşayan ve saldırıya uğrayan vatandaşlarımızın sadece yüzde 20’si ihbarda bulunuyor.” dedi.
Eren, Azerbaycan ile Ermenistan arasında yaşanan İkinci Karabağ Savaşı sırasında Amerika’da, özellikle Los Angeles ve Fransa’da Türk derneklerine saldırı ve kundaklamaların yaşandığını söyledi.
Almanya’nın, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının ardından yurt dışında gerçekleştirilen eylemler konusunda diğerlerine göre çok daha hassas olduğunu ve bu eylemlere izin verilmemesi yönünde hareket ettiğini anlatan Eren, Almanya’nın geçmişinden dolayı bu şekilde davrandığını ifade etti. Eren, Almanya’nın yeni vatandaşlık yasasında “Alman vatandaşı olmak isteyenlerin İsrail karşıtı beyanlarda bulunmaması” yönünde bir kural bulunduğunu belirtti.
Yurt dışındaki Türk vatandaşlarının yaşadığı hak ihlallerine ilişkin çok fazla veri bulunmadığını anlatan Eren, bir çalışma yaptıklarını belirterek, birkaç yıldır yaptıkları bu çalışmanın değerli bilgiler vermeye başladığını belirtti. Eren, olumlu çalışmaları da veriye dönüştürdüklerini söyledi.
Eren ayrıca Türkiye’de öğrenim gören yabancı öğrencilerin faaliyetleri hakkında akraba ve akraba topluluklarına bilgi verdi.
